-
1 kul
1) прям., перен. раб, нево́льникkulunuz — ваш раб, ваш поко́рный слуга́, я
kul cinsi — а) рождённый рабо́м; б) перен. раб, холу́й
- a kul kurban olmak — быть ве́рным рабо́м, быть пре́данным слуго́й (кого-л.)
2) раб бо́жий, сме́ртныйkul hakkı — пра́во челове́ка
kul yapısı — творе́ние сме́ртного
Allahın kulu — раб бо́жий (о человеке)
◊
-a kul köle olmak или -a kul kurban olmak — а) быть ве́рным рабо́м, быть пре́данным слуго́й (кого-л.); б) лезть из ко́жи вон; стара́ться услужи́ть◊
kul taksimi — ра́вный делёж◊
kul daralmayınca Hızır yetişmez или kul sıkılmayınca Hızır yetişmez — погов. пока́ раб бо́жий не попадёт в беду́, проро́к Илья́ не придёт ему́ на по́мощь (говорится в качестве ободрения) -
2 taksim
а1) деле́ние, разделе́ние, распределе́ние; делёж, разде́л; расчлене́ниеtaksimi amal — эк. разделе́ние труда́
Allah taksimi — делёж нера́вный
kul taksimi — ра́вный делёж
millî gelirin taksimi — распределе́ние национа́льного дохо́да
2) мат. деле́ниеtaksimi gurema — пропорциона́льное деле́ние
taksim işareti — знак деле́ния
□
-ı taksim etmek — а) разделя́ть, распределя́ть; расчленя́ть; б) мат. дели́ть□
kuvvetlerini taksim etmek — распределя́ть свои́ си́лы□
üçe taksim etmek — раздели́ть на́ три -
3 Allah
алла́х (м)* * *1) Алла́х, Бог2) бу́дучи пе́рвым компоне́нтом изафе́та, уси́ливает значе́ние второ́го компоне́нтаAllahın ayazinda — в лю́тый моро́з
Allahın günü — ка́ждый Бо́жий день
Allahın tembeli — отъя́вленный ло́дырь
••Allah bilir ama kul da sezer — посл. Алла́х зна́ет, а его́ раб дога́дывается
Allah dağına göre kar verir — посл. Госпо́дь Бог раздаёт го́ре / печа́ль / боле́зни и т. п. ка́ждому сто́лько, ско́лько он вы́держит
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz — посл. чему́ быть, того́ не минова́ть
Allah herkesin gönlüne göre versin — погов. ка́ждый полу́чит то, чего́ он заслу́живает
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış — посл. дру́жба дру́жбой, а де́нежки врозь
Allah kazadan belâdan saklasın — погов. упаси́, Алла́х, от вся́кой напа́сти
Allahtan korkayandan korkmalı — погов. бо́йся того́, кто не бои́тся Алла́ха
Allah sağ eli / gözü sol ele / göze muhtaç etmesin — погов. не приведи́, Алла́х, прибега́ть к по́мощи бли́зких
- Allahım- Allah ne de yakışmış!- Allahtan- Allah akıl fikir versin!
- Allah akıllar versin!
- Allah Allah
- Allah aratmasın
- Allah artırsın
- Allah aşkına
- Allah bağışlasın
- Allah belâsını versin!
- Allah beterinden saklasın
- Allah beterind esirgesin - Allah büyük
- Allah canını alsın!
- Allah cezasını versin!
- Allah derim
- Allah dört gözden ayırmasın
- Allah düşmanıma vermesin
- Allah ecir sabır versin
- Allah eksik etmesin
- Allah eksikliğini göstermesin
- Allah emeklerini eline versin
- Allah etmesin
- Allah evi
- Allah gecinden versin
- Allah göstermesin
- Allah hakkı için
- Allahın hikmeti
- Allah hoşnut olsun
- Allah için
- Allah inandırsın
- Allah seni inandırsın
- Allah sizi inandırsın
- Allah kabul etsin
- Allah kahretsin!
- Allah kavuştursun
- Allah kerim
- Allahtan kork!
- Allahtan korkmaz
- Allah lâyığını versin
- Allah manda şifalığı versin
- Allah mübarek etsin!
- Allah ne verdiyse
- Allah ömürler versin
- Allah rahatlık versin!
- Allah rahmet eylesin!
- Allah rızası için
- Allah selâmet versin
- Allahını seversen
- Allah son gürlüğü versin
- Allaha şükür
- Allah taksimi
- Allah utandırmasın
- Allah vere
- Allah vere de
- Allah vergisi
- Allah vermesin
- Allah versin
- Allah yarattı dememek
См. также в других словарях:
kul taksimi — is. Herhangi bir konuda eşit olarak yapılan bölüştürme … Çağatay Osmanlı Sözlük
kul — is. 1) Tanrı ya göre insan, abd Kul ile Tanrı nın arasına girilmez. 2) tar. Köle Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı. Ve beyler yalnız kendi kullarını değil, kullarının evladını da satabilirlerdi. H. E. Adıvar 3) tar. Karavaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah taksimi — is. Herhangi bir konuda eşitlik gözetilmeden yapılan paylaştırma, kul taksimi karşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
taksim — is., Ar. taḳsīm 1) Parçalara bölme, bölüştürme Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti nin taksimini öngörüyordu. A. İlhan 2) mat., esk. Bölme 3) müz. Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının içinden geldiği biçimde yaptığı müzik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah — is., öz., Ar. allah Tanrı Birleşik Sözler Allah aşkına Allah taksimi Allah vergisi Allah yapısı Allaha ısmarladık Allahualem Allahuteala … Çağatay Osmanlı Sözlük